Battlefield 6 İncelemesi: Köklere Dönüş

Oyunun genel hissi, özellikle çok oyunculu (multiplayer) modunda, Battlefield 3 ve 4‘ün altın çağını anımsatıyor. DICE, 2042‘nin getirdiği karmaşık yeniliklerden ve “uzman” denemesinden vazgeçerek seriyi yeniden ayakları yere basan bir modern savaş deneyimine taşımış. Ancak bu dönüşüm bile, özellikle tek oyunculu senaryoda ve bazı tasarım tercihlerinde, serinin hala kimlik arayışında olduğunu gösteriyor.

Electronic Arts’a PC inceleme lisansı için teşekkürler.

Başlamadan önce çok önemli bir not, ben oyunu genel olarak beğendim, az sonra fiyat kısmında da detaylı bilgi verirken göreceksiniz ki o fiyata alıp oynarım. Bunu belirtmem gerek, ama puanlamaya gelince neden bu kadar düşük çıktığını da açıklamak gerek. Birincisi ben, (ya da site olarak hepimiz yani biz) inceleme kriterlerimizden birisi Türkçe dil desteği. Türkçe dil desteği olan oyun, (menü, arayüz, ayarlar kısmı, ya da alt yazı bile olsa) tam puan alırken içerisinde tek bir Türkçe kelime bulunmayan oyun (Türk oyuncular pazarda oldukça kalabalık olduğu halde) maalesef bizden en düşük puanı alıyor, bunun ortası yok. Bunun yanında fiyat kısmını da çoğu değerlendirmez. Fakat ülkemizdeki ekonomik sıkıntı çok derin. Oyun oynamak oldukça lüks bir gider oldu. Burada da bir oyuna pahalı demek için çok fazla kriter var. Küçük bir örnekle bitireyim. Bir oyun Game Pass’te varsa (şuan için çok ucuz olmasa da) bizden doğrudan +1 alıyor. AAA oyunlara baktığımız zaman 60-80$ civarındalar ve bu bizim incelemelerimizde 5 puan civarındadır. Bunu belirtelim ve siz de ona göre okuyun.

İşte Battlefield 6’ya dair deneyimlerim, artıları, eksileri ve detaylı puanlamalarım:

Battlefield 6 İncelemesi: Köklerine Dönüş, Kimlik Kriziyle Savaş

1. Oyunun Hikayesi

Battlefield 6’nın hikayesi, NATO güçlerinin lüks bir kol saati adını andıran Pax Armata adlı özel bir askeri şirkete karşı küresel çapta verdiği savaşı konu alıyor. Kahire, New York, Cebelitarık ve Tacikistan gibi dünya çapındaki farklı konumlara gidiyoruz.

DICE, 2042‘de tamamen yok olan tek oyunculu modu geri getirmiş, ki bu uzun zamandır beklenen bir durumdu. Ancak dürüst olmam gerekirse, bu dönüş zayıf kalmış. Hikaye Modern Warfare‘ı (özellikle 2019 yapımını) utanmadan kopyalamış. Özellikle ‘Clean House’ görevini taklit eden bir bölüm bile var ve bu, serinin kendi kimliğinden uzaklaştığını hissettiriyor.

Bu da ilgini çekebilir: "Battlefield 6, PlayStation Plus oyuncularına Bonus XP sunuyor."

Senaryo, bir Michael Bay filminden fırlamış gibi klişe ve sarmayan, görsel efektlere abanmış. Zaman çizelgeleri ve oynanabilir karakterlerle sürekli oynayarak hikayeyi takip etmeyi de zorlaştırıyor. Sonuç olarak, son görev ne kadar muazzam ve tüm çabayı tek başına meşrulaştırabilecek cinsten olsa da, genel hikaye modu aceleye gelmiş ve araya sıkıştırılmış gibi duruyor.

2. Oynanış

Oyun, aksiyonu modern zamana taşıyarak otantik araçlar, helikopterler, uçaklar ve yaygın silahlarla dolu, daha ayakları yere basan bir atmosfer sunuyor. Serinin efsanevi köklerine dönülerek 64 oyunculu kapışmalar ve daha geleneksel dört asker sınıfı geri getirilmiş. Bu, 2042‘nin devasa 128 kişilik kaotik haritalarına göre daha epik ve stratejik bir oynanış sağlıyor.

Hareket sistemi iyileşmiş, özellikle nesnelerin üzerinden atlamak (vaulting) akıcı hissettiriyor. Ancak yeni “Kinestetik Savaş Sistemi”nin bir parçası olan diz kaydırma (sliding) mekaniği hala çok arcade ve savaşın ortasında saçma duruyor. Bu durum, Call of Duty‘nin nefesini Battlefield’ın ensesinde hissettiriyor.

Bu da ilgini çekebilir: "Battlefield Her Yıl Çıkan Seri Bir Oyun Haline Gelebilir"

Oyun inanılmaz derecede hızlı. Silahların atış sıklığı ve rakibi öldürme süresi (TTK – Time To Kill) çok kısa. Bu hız, bazen “flow state” durumuna geçerek haz vermeme rağmen, çoğunlukla aşırı rekabetçi olmayan oyuncuların dışlanmasına sebep oluyor. Özellikle TTK o kadar kısa ki, bir çatışmaya girdiğinizde kaçacak yeriniz olmuyor. Bu durum, piyade olarak oynamayı, bir savaş makinesine atlamak için yarışmaktan daha az cazip hale getiriyor. Bu bana Delta Force’u hatırlattı. Muhtemelen bu tür oyunların hepsinde bu yapı kullanılıyor. Sorun şu ki size savaşın ortasında herhangi bir strateji yapma fırsatını çok az veriyor. Yavaş olanı cezalandırıyor. İşin doğası bu olduğundan çok sıkıntı etmiyoruz.

Yine de siz bu TTK’yı bir çok kişiden duyacaksınız.

3. Oyun İçeriği ve Mekanikler

BF6’da Conquest ve Rush gibi imza modlarının yanı sıra, yeni Escalation modu da var. Escalation, kontrol noktaları kalıcı olarak ele geçirildikçe aksiyonu daha az alana yoğunlaştırmayı amaçlıyor. Benim deneyimime göre bu mod, daha kısa ve daha az tatmin edici Conquest turlarına dönüştü. Öte yandan, harita üzerinde birkaç dakikada bir yer değiştiren tek bir hedefi kontrol etmeye çalıştığımız King of the Hill modu, oyunun yapısına çok iyi oturmuş ve epey keyifli.

Bu da ilgini çekebilir: "RedMagic 10S Pro incelemesi – Hareket halindeyken Android oyunculuğu hiç bu kadar iyi görünmemişti"

Ancak sadece piyadeye özel Deathmatch gibi küçük ölçekli modlar, oyunun temel özelliklerinin çoğunu işlevsiz kılan ruhsuz deneyimler sunuyor. BF6’nın ruhunun, tüm cephaneliğin (araçlar, uçaklar, yıkım) kullanıldığı büyük haritalarda gizli olduğunu düşünüyorum.

Sınıf Sistemi geri dönse de, EA’nın sınıflara belirli bir silah tipi zorunluluğu getirmek yerine, oyuncuların istedikleri silahı seçmelerine izin verme kararı kafamı karıştırdı. Her sınıf belirli bir silah tipinde daha yetenekli olsa da, bu durumun oyunun çıkışta bir “Assault Rifle City” olmasına engel olacağını sanmıyorum. Ayrıca, artık her oyuncunun düşen bir arkadaşını kaldırabilmesi (sürükleme dahil) nedeniyle doktorlar eskisi kadar hayati hissettirmiyor.

Çıkışta dokuz harita var ve bunlar beş farklı konumda geçiyor. En büyük ve en iyi harita olan Tacikistan’daki Mirak Vadisi‘ne özellikle bayıldım. Öte yandan, New York haritası gibi yerlerde yıkım minimal ve aşırı nesneler yüzünden rakibi fark etmek zor.

4. Sanat, Görsellik ve Sesler

Görsel olarak oyun, göz alıcı yanık turuncu tonları ve her şeyin paramparça olduğu, tüten yıkım vurgusuyla harmanlanmış durumda. Özellikle binaların harabeye dönüşme şekli gerçekten etkileyici ve yıkım teknolojisi ortamı bir üst seviyeye taşıyor. Yıkım, sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda harita üzerindeki taktikleri de etkiliyor.

Bu da ilgini çekebilir: "Eternal Strands - Türkçe İnceleme"

Optimizasyon şahane ve benim pek de yeni olmayan PC’mde bile çatır çatır çalıştığına inanamadım. Grafikler iyi, ancak ses tasarımı ayrı bir alkışı hak ediyor; iyi bir kulaklık veya subwoofer’lı hoparlörle oynayınca grafiklerden bile daha fazla gaza getiriyor.

Tüm motorlar tam gaz çalıştığında, jetler tepede çığlık çığlığa uçarken, roketler kulağınızın dibinden geçerken, binaların cepheleri gözünüzün önünde yerle bir olurken, Battlefield 6 gerçekten muazzam hissettiriyor; EA’nın serinin altın çağına en çok yaklaştığı anı yaşıyoruz.

5. Türkçe Dil Desteği Var mı?

İnceleme dönemi itibarıyla, maalesef Battlefield 6’nın çıkışında Türkçe dil desteği bulunmuyor. Türkçe dil desteği için bir uğraş olduğu belirtilse de, bu durum şu an için kesin bir eksi.

6. Fiyatı Ne Kadar, Uygun mu?

Fiyatların indirim zamanında ya da genel olarak zaman içinde değişebileceğini aklınızda bulundurun ve kontrol etmeyi unutmayın.

Battlefield 6’nın Standart Sürüm fiyatları platformlara göre değişiklik gösteriyor (Ağustos 2025 fiyatları baz alınmıştır):

• PC (Epic Games Store): Yaklaşık 2.600 TL.
• PC (Steam): $69.99 (yaklaşık 2.850 TL).
• PlayStation 5: Yaklaşık 2.900 TL.
• Xbox Series X|S: Yaklaşık 2.900 TL.

EA Play abonesi olarak Xbox ve Epic Games Store’da indirim kazanma imkanı var.

PC tarafında Epic Games Store fiyatı, Steam’in dolar kuru üzerinden hesaplanan fiyatına göre görece daha avantajlı görünüyor. Konsol fiyatları ise neredeyse aynı seviyede.

Bu fiyatlar, Türkiye şartlarında yüksek olsa da, AAA bir oyun için ne yazık ki sektör standardı haline gelmiş durumda. Oyunun EA Play’de olması, aboneler için ufak bir avantaj sağlıyor.

SON KARAR

Battlefield 6, son on yılın en iyi Battlefield oyunu. 2042‘nin hatalarından ders almış ve seriyi özel kılan unsurları net bir şekilde anlamış. Topyekün savaş atmosferi, muhteşem yıkım ve ses tasarımı rakipsiz.

Yaşadığı sorunlar ise daha çok basit çözülebilir cinsten: Aşırı hızlı TTK, tuhaf diz kaydırma, sınıf dengesi üzerindeki tartışmalar ve vasat tek oyunculu hikaye. Ancak bu aksaklıklar, oyunun temelindeki sağlam çok oyunculu deneyimin önüne geçemiyor. Battlefield 3 ve 4 günlerinin havasını sonuna kadar hissettiriyor ve üzerine inşa edilebilecek çok sağlam bir temel sunuyor.

Bu oyunu alıp almayacağın tamamen ne beklediğine bağlı:

• Eğer aradığın şey klasik, araçlı, geniş haritalarda geçen kaotik topyekün savaş ise, BF6 seni kesinlikle tatmin edecek.
• Eğer derin ve özgün bir tek oyunculu hikaye peşindeysen, bu oyunu pas geçebilirsin.

Peki sen bu oyunu PC’de mi yoksa konsolda mı oynamayı düşünüyorsun?